DSC_8778

   TÜBİTAK, alternatif enerji kaynakları konusunda kamuoyunda farkındalığı yükseltmek, alternatif enerji teknolojilerinin yaygın kullanımı için gerekli beyin gücü ve bilgi birikiminin oluşmasını sağlamak üniversite öğrencilerini teorik bilgilerini takım çalışmasıyla başta güneş ve hidrojen olmak üzere, temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla çalışacak ürünler ortaya koymaya özendirmek üzere TÜBİTAK Formula-G Güneş Arabaları Yarışı ve TÜBİTAK Hidromobil Hidrojen Arabaları Yarışı düzenlemektedir.

   2014 yılında TÜBİTAK Formula-G Güneş Arabaları Yarışı’nı son kez düzenlemiş ve Elektromobil klasmanına geçiş yapmıştır. 2014 yılında son kez düzenlenen Formula-G yarışmasında ekibimiz 2013 yılında olduğu gibi Şampiyon olarak bu klasmanda Ebedi Şampiyon ünvanını kazanmıştır. Formula-G yarışmasının sona ermesiyle ekibimiz, Elektromobil yarışmasına katılma kararı almıştır. 2015 yılında ikincisi düzenlenecek olan Elektromobil yarışmasına ilk kez katılmayı hedefleyen ekibimiz çalışmalarını bu yönde devam ettirmektedir.

   2003 yılında SAGUAR projesinin doğmasına ve alternatif enerjilere farkındalığı arttıran Raşit Gürdilek ‘ in yazısı;

 

“ÇAĞRI “

   Adları heyecan veriyor “Güneş Arabaları!” Görünüşleri de öyle: Yere yakın, spor görünümlü. Üzerleri koyu karelerle kaplı; parlak renkler, reklamlar, logolar… Kimi “Yıldız Savaşları” filminden çıkıp gelmiş gibi görünen, kimi uzun bir puroyu andıran bu araçlar, belki yan yana geldiklerinde Formula 1 yarış otomobilleri kadar güçlü durmuyorlar. Ama daha uzun yaşayacakları kesin. Çünkü bunlar, geleceğin otomobilleri. Dünya, yıldızı tarafından kendisine cömertçe sunulan bu tertemiz, sınırsız enerjiyi kullanmayı öğrendiğinde yolları dolduracak olan araçların öncüleri. Tasarımcıları, yapımcıları da öncü gençler, öğrenciler, genç mühendisler.

   Bu araçlar, alıştığımız arabalar gibi binlercesi, onbinlercesi bir arada dev fabrikalarda üretilmiyorlar. Üniversitelerin kuytu köşelerinde, garajlarda, arka bahçelerde elle yapılıyorlar. Paranın, alet edevatın yetmediği yerde yaratıcılık, alın teri, uykusuz geceler devreye giriyor. Ancak, bu basit halleriyle bile taşıdıkları teknoloji bir Alfa Romeo’nunkinden, Mercedes’inkinden, Porsche ya da Rolls Royce’unkinden daha ileri. Onlar da aralarında amatörce bir rekabete giriyorlar, kendi aralarında yarışlar düzenliyorlar. Ama çelimsiz gibi görünen gövdeleriyle, bir otomobilden çok bisiklete yakıştırılabilecek tekerlekleriyle kıtaları katediyorlar, ülkeleri çepeçevre dolanıyorlar, binlerce kilometre süren rallilerde yarışıyorlar.

   Bilim ve Teknik Dergisi olarak yine kendimizi tutamadık, bir kez daha öncülük görevimizi hatırladık. Dedik ki, bizim gençlerimizin heyecanı, azmi, motivasyonu başkalarından geri değil. O halde biz de öncü bir teknolojiye, öncülerimizin, okurlarımızın, üniversite, teknik okul, meslek lisesi öğrencilerinin, sanayi çarşılarındaki ustaların, çırakların zihin ve el emeğiyle girelim dedik.

   Güneş arabaları yapma girişimi büyük bir sınav. Bu sınava katılma cesaretini göstereceğini umduğumuz ekipler, Güneş gözeleri gibi pahalı bazı ekipmanı satın almak zorunda kalacaklar. Bu arabalar ucuz değil. Amerika’da bir ekip 100.000 dolara mal etmiş. Ama bunlar kıta çaplı rallilerde 120 kilometreye erişen hızlarla yarışan araçlar. Biz, hedefimizi büyük tutmakla birlikte, tasarım ve performans konusundaki beklentilerimizi sınırladık. 100-150 kilometre yarışacak kadar güç toplayacak düzeneklerle donatılmış arabalar yeterli olacağından maliyetin büyük ölçüde azalacağını düşünüyoruz. Ama yine de ekiplerin desteklerine gereksinim duyacakları sponsorların, başta büyük sanayi kuruluşları olmak üzere her yerden öne çıkacaklarına adlarını bu teknoloji atılımına yazdıracaklarına inanıyoruz. Bunun, 2023 Türkiyesi’ne, Cumhuriyetimizin 100. yılına, Büyük Kurucumuzun anısına ve misyonuna gençlerimizin olduğu kadar onların da borcu olduğunu düşünüyoruz. Bu sınava, her şeyde olduğu gibi hep birlikte hazırlanacağız. Sizlerden, projelerle ilgili düşüncelerinizi, tasarımlarınızı web sayfasına koyacağımız köşede bizle ve birbirinizle paylaşmanızı istiyoruz. Çalışmak için önümüzde iki yıla yakın bir süre var. Süre önemli değil, ola ki iki yıl değil de üç yıl gerekebilir. Bakarsınız daha da kısa bir süre yetebilir. Önemli olan ilk adımı atmak.

   Elbette biliyoruz, yukarıda sözü edilen güçlüklerin hepsinden önce zihinlerdeki “biz yapamayız” yılgınlığıyla mücadele gerekecek. Yine biliyoruz ki, çabaları gülümsemeyle karşılayanlar çıkacak. “Pahalı olur” diyecekler, “yapamazsınız” diyecekler, moral bozmaya çalışacaklar. Aldırmayacağız, çalışacağız..Mecburuz. Biz inanıyoruz ki, başaracaksınız. Başaracağız. İşe, ilk adımı inançla atmakla başlayacağız. Bu inanç projelerin en temel parçası olacak. Proje yüzlerce parçaya bölünecek ve her parçayı farklı gruplar taşıyacak. Zorlukları teker teker aşmanın zevkini gene hep birlikte yaşayacağız ve yine hep birlikte o mutlu günde bir araya gelerek Istanbul’a gideceğiz. O güzel damalı bayrağın indiğini ve Formula 1 pistinde, Formula G’ye start vermesini alkışlayacağız.

 

Haydi, şimdi işbaşına…

 

Raşit GÜRDİLEK, Ekim 2003″