Ekip olarak Formula G hazırlıklarına büyük bir azim ve zafer hayaliyle devam ettiğimiz şu günlerde, Kompozit Grubu olarak hazırlıklarımızı tamamladık. Yarışta iyi dereceler yapabilmek için yarışacak araçlarımızın hafif olması gerektiğinin bilinciyle hareket edip, çalışmalarımızı bu yönde ilerlettik. Çalışmalarımıza üst kabuğu ciddi bir desteğe ihtiyaç duyan  SAGUAR X7 ile başladık. SAGUAR X8’e dönüşmeyi bekleyen SAGUAR X7 Kompozit Grubu’nun sihirli dokunuşlarını beklemekteydi.

SAGUAR X7’nin esnek ve rijitlik sorunu yaşayan kabuğuna sağlam bir destek atmalıydık. Zorlu ortamlarda bir taraftan üşüyor bir taraftan da işlerimizi halletmeye çalışıyorduk. Neyse ki artık kocaman bir laboratuarımız var.  Destek atmadan önce kabuğun şekline göre ozalit çıktı alarak destekleri kestik ve kabuğun kenar kısımlarına karbon elyafla güçlendirmeler yaptık. Güçlendirme işleminden sonra uygun şekillerde kesilen PVC köpüklerin yerlerini belirledik. Sonrasında PVC köpükleri yerleştirerek üzerlerine karbon elyaf yatırma işlemine geçtik. Bu işlemi de bitirdikten sonra kabuğun ön ve arka taraflarındaki çatlakları onardık.



Kabuktaki tüm eksiklikleri giderdikten sonra ciddi bir sağlamlık artması olmuştu. Kabuk artık SAGUAR X8’in ilk ürünlerinden biriydi. Kabukla olan işimiz bittiğinde sıra kapıyı yapmaya geldi. Kapının da durumu kabuktan farksızdı ve kapıya da destek attık. Kapıyı sağlamlaştırdıktan sonra kapının yerleştirilmesini ve mekanizmasını NL deki gibi hallettik.

Diğer bir eksik olan batarya kutusuna sıra gelmişti. Yarış kurallarına göre yanmaz bir batarya kutusu yapmalıydık. Seçeceğimiz malzeme hem yanmaz hem de hafif olmalıydı ve biz de malzeme olarak kevları seçtik. Batarya kutusunun ölçülerini belirledikten sonra kalıbı üniversitemizin marangozhanesinde babacan ağabeylerimizin yardımıyla hazırladık. Kutuyu yapmak için infüzyon yönetimini uyguladık. Elyafı dizdikten sonra sırasıyla soyma kumaşı ve yayılma ağını serdik. En son olarak vakum poşetini kalıba yapıştırdık. İnfüzyon işlemi gereği kalıbın üst kısmını saran torbanın hava kaçırmaması gerekiyordu. İşte kutunun yapım aşamasında bizi en çok uğraştıran olaylardan biri bu oldu. Vakum pompası çok güzel çalışıyor, buna rağmen naylon torbanın içindeki hava bir türlü emilmiyordu. Anladık ki vakum bantlarını yapıştırmayı pek becerememiştik. 3 kişi birden kulaklarımızı kutuya dayadık ve havanın nerelerden kaçtığını anlamaya çalıştık. Uzun uğraşlar sonucu tüm boşlukları kapattık. Sonrasında reçineyi kevlar ile buluşturma vakti gelmişti. Reçineyi kutunun ortasından vermeye başladık. Artık yapmamız gereken tek şey reçinenin kutu içersindeki yayılımını izlemekti. Kutunun tamamına reçine yayıldıktan sonra pompayı durdurduk ve ürünün kurumasını bekledik. Ertesi gün batarya kutusunu kalıptan çıkarmak için tekrar laboratuara geldik. Kutuyu kalıptan çıkarmadan önce kumaşı sökmemiz gerekiyordu. Kumaşı sökme işi de en az vakum bandı yapıştırmak kadar zordu. Kumaşı söktüğümüzde parmaklarımızı hissetmez hale gelmiştik. En sonunda batarya kutusunu kalıptan çıkardık. Kutuyu karşımızda gördüğümüzde adeta yaşadığımız tüm zorluk ve yorgunluğu unutmuştuk.

Kompozit Grubu olarak Formula G hazırlıklarında, ufak tefek eksiklikler haricinde sona yaklaştık. Uzun bir çalışma dönemi ve yorgunluğun ardından SAGUAR larımızın karşısına geçip yaptıklarımıza bakmamız, yorgunluğumuzu unutmamız için yeterli oldu. Epoksilerle, reçinelerle, karbon elyaflarla dolu bir dönemi geride bırakıp yarış için geri sayıma başladık. Artık kalbimiz SAGUAR ile atıyor.

Kompozit Grubu

Yusuf KUZU

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir