2009 World Solar Challenge ‘dan bu yana beklediğimiz günler geldi çattı ve artık Formula G için İzmir’deyiz…  Öncelikle İzmir’e gelişimizden biraz bahsedeyim; hazırlıklarımızı tamamlayıp laboratuvarımızı düzenledikten sonra son yıllarda gördüğüm en rahat şekilde yarışı beklemeye başladık. (Bu durum belki arabalarımızın hemen hemen hazır olmasından belki de biraz daha profesyonelleşmeye başladığımızdan olabilir.) Bu rahatlık saat 22:00’de arabalarımızı İzmir’e götürecek TIR’ın SAİTEM Lab’ a gelmesiyle bozuldu ve herkes her bir yerlere koşuşturmaya başladı. Açıkçası bu heyecanı gerçekten özlemiştik… Yaklaşık iki saatte arabalarımızı, ekipmanlarımızı ve kişisel eşyalarımızı TIR’a yerleştirip minibüslerimize bindik ve benim 3 numaralı minibüsten telsiz ile ‘ 8 saat sürecek Adapazarı-İzmir seyahatine hoş geldiniz ‘ anonsumla seyahatimiz başladı… Yolculuk esnasındaki bir kaç küçük aksilik ile 9 saat süren Adapazarı-İzmir yolculuğunu Pınarbaşı tabelasını gördükten koro haline dile getirdiğimiz (en azından bizim aracımızda) ‘ Pınar Başı burma burma’ şarkısıyla sonlandırdık… 🙂

Ve ilk Gün;

Sabah 8.30 da ulaştığımız İzmir Pınarbaşı Ülkü Yarış pistine ilk ulaşan ekiplerden bir tanesiydik. Bu durum bize en azından padok imkanı için biraz da olsa avantaj sağladı. Bizde yetkililerle konuşup piste yerleşmek için hazırlıklara başladık… Hazırlıklar gece yolculuğunun verdiği yorgunlukla bazen bir matın üstünde uyku tulumuyla bazen yemek hazırlamak için konteynırımızda, arabalarımızdan da hazır olmasının verdiği rahatlıkla yavaş yavaş ilerledi… Gün genellikle bir yandan İzmir’i ve pisti tanımaya çalışmakla bir yandan da daha önceden belirlediğimiz eksiklileri gidermek için İzmir’de tur atmakla geçti. İhtiyaçlarımızın tamamını karşılayamadık ama gerçekten çok yorgunduk ve gün içinde uyku tulumuna teslim olan arkadaşlarımızla birlikte ekip olarak günü erken kapatıp kuş tüyü matlarımız ve sıcacık uyku tulumlarımız ile mışıl mışıl uyumaya başladık 🙂

2. gün..

İkinci güne uyandığımızda bizi artık deli etmeye başlayan ‘sıcaklık’ etkisini git gide artırmaktaydı. Bu bizim için işleri biraz zorlasa da hazırlanma gerekliliğinden dolayı çeşitli serinleme yöntemleri ile bir şeyler yapmaya devam ettik. Biz bir yandan sıcaktan kaçmaya çalışırken  bir yandan da hazırlıklarımızı tamamlamaya çalışıyorduk ki, yüzlerimizi güldürecek ilk haber sponsorlarımızdan geldi; bu mutlu haber ise yiyeceklerimizin konteynerdeki yerini alışı idi 🙂 Bu mutlu haberden sonra ikinci olarak ise Kanal Türk TV kanalı aracımızın görüntüleri ile birlikte güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Gün hafif hafif ağarmaya sıcaklık yerini rüzgara bırakmaya başlarken dj Erjü şarkıları, alevde ızgara playstation oynamak gibi ekstra organizasyonlar SAİTEM Padokta Formula G devam ediyordu…

Dipnot: Yarış Pistinde ikinci gün geçerken pist yetkileri bize, kendi belirttikleri şekilde ‘ çok organize ve sosyal bir ekipsiniz bu yüzden gelin Dünya kupası  yarı final maçını beraber yayınlayalım’ teklifini sundular. Bizde onları kırmadık ve RedBull standında bir yandan RedBull’larımızı yudumlarken bir yandan da maçımızı izledik. Bu tip etkinlikler ve sosyal birliktelik ekibimiz açısından çok önemli ve bunu fark eden organizasyon sahiplerine bize destek oldukları ve fikirlerimizi benimsedikleri için gerçekten çok teşekkür ederiz.

Gizli Bilgi: İkinci gece için diğer küçük bir ayrıntı ise sevgili videocum Oğuzhan’ın içindeki starı Küçük Park’ta bir Karaoke Bar’da ortaya çıkarmasıydı. Ayrıntılar bende gizli 🙂

3. Gün: Biz hazırız, artık yarış başlasın…

Artık bizde sabırsızlanmaya başlamıştık ki bu sabah uyandığımızda artık SAGUAR’ların piste çıkma vakti gelmişti. Sabahın erken saatlerinde başlayan koşuşturmamız TRT’nin çekim için Padok alanımıza gelmesiyle biraz daha hızlandı.  TRT ‘nin 2 saat süren çekimi ve ekibimizden yine benimle aldığı röportajdan sonra tam nefes alalım diyorduk ki… Faydasız olduğunu anladık çünkü pistte Teknik kontrollerin başladığı  anonsu yankılandı…

Teknik testlerin verdiği heyecan ile eksiklerimizi hızlı hızlı tamamlayıp soluğu TUBİTAK test alanında aldık. SAGUAR NL’in diğer araçlardan farklı duruşu ve yapısı pist yetkilileri ile aramızda biraz sorun oluştursa da karşılıklı anlayış ve iletişim yoluyla biraz zaman alarak NL’in teknik testlerini sorunsuz tamamladık. Sıra emektar aracımız X8’e geldiğinde saat 16.00 civari idi. X8 ise NL’den farklı olarak bir çırpıda testi geçtikten sonra son durağımız Fren ve Güvenlik testleri için pistin girişinde rampaya doğru yola koyulduk. Bu testleri de araçlarımız zorlanmadan geçtikten sonra sanırım son sözler artık SAGUAR’ların…

Dipnot: Son olarak 3.Gün sonunda edindiğim izlenimler ile mutluluğumuz devam ediyor diyebilirim. Diğer ekiplerin yakın ilgisi pist sorumlularının bizi örnek ekip olarak göstermesi bizi gerçekten çok mutlu ediyor. Bu durum ne kadar omuzlarımızdaki sorumluluğu artırsa da bir o kadar da güzel duygular yaşatıyor, umarım buna layık olabiliriz…

Benden Notlar: Bugünlük fotoğraf ekleyemiyorum beni affedin, yarıştan fotoğraflarımız ve 4.gün notları yarın akşam burada olacak 🙂

Nazım Açıcı

SAİTEM Basın-Tanıtım Grubu Yöneticisi

One response

  1. Ey dostlar… Yarışa gelememenin üzüntüsünü zaten doruklarda hissediyorken, Fatih in orda olduğunun öğrenince adetayasa boğuldum. Orda olmalıydım. Hep berebaer coşkunuza katılmalıydım. Şeytan diyorki, uçak otobüs ne varsa atla git, ama bilirsiniz şeytana uymam pek 😀 şaka bir yana, epinize çok çok başarılar diliyorum. herkese çok selam.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir