DSC_0026

Avustralya’dan sonra SAGUAR’ın ilk yolcuğunun adresi; Türkiye ve Avrasya Bölgesi imalat endüstrisinin en önemli fuarı olan WIN- World of Industry fuarıydı… Ama fuara gitmek hiçte kolay olmadı neden mi, anlatayım…

Öncelikle artık WIN fuarının daimi üyelerinden biri olarak bu sene de bu fuara katılmamız gerektiğini düşündük ve fuar organizasyon ekibine başvurduk, onlarda yerimizin zaten hazır olduğunu ve bize güzel bir yer vereceklerini söylediler. Bizde memnuniyetlerimizi belirtip asıl maceramıza atıldık. Macera ne miydi bizim MİNİK SAGUAR’ımızın Üniversitemizden TÜYAP’ a taşınması yani belki de ekibimizin kanayan yarası Lojistik…

Her şey yolunda gibiydi okulumuzla görüşüp her şeyi ayarlamıştık ama fuara 3 gün kala bir şeyi fark ettik. Bizim MİNİK SAGUAR’ımız yaklaşık 5 metre boyutundaydı ve Üniversitemizin bu boyutta bir nakliye aracı yoktu. Fuara 3 gün kalmıştı ve verilmiş sözlerimiz vardı, hemen işe koyulduk. Bir ekip Mühendislik Fakültesindeki odamızda lojistik firması ararken bir ekip de Sakarya’nın içinde bize yardımcı olabilecek birilerini arıyordu. İlk gün bir şeyler elde edemedik. Çünkü aracımız çok büyüktü, fuara sadece 3 gün vardı ve en önemlisi ekibimizin hiç parası yoktu. İkinci gün nerdeyse ilimizdeki bütün resmi kurumları ve daha önceden bize yardımcı olan destekçilerimizi ziyaret ettik ama yok yok yok… Bir anda umutsuzluğa kapılmıştım. SAGUAR’ın o fuarda bulunması gerekliydi, 2 gündür kar yağışıyla arkadaşlarımla seferber olmuştuk, bu emeklerimizin bir karşılığı olmalıydı. Akşam saatlerinde firmaların telefonları artık cevap vermemeye başlayınca adeta pes ettik. Moraller bozuk bir şekilde arkadaşlarımdan ayrıldım. Eve gittim çok yoğun iki günün verdiği yorgunluk ile uykuya daldım. Sabah 9 civarında Burak bir telefon etti ve bana öyle bir müjde verdi ki hemen koşarak okula gittim. SAGUAR ile yaklaşık 2 saatte güneş enerjisi ile gidebileceğimiz yol için, SAGUAR’ı kamyon kasasında TÜYAP’ a götürebilecek bir aracımız vardı artık… Nasıl mı bulabildik? Asla söylemeyeceğim. =) Çok mutlu olmuştum hemen Laboratuara gidip konteynırımızdan fuar materyallerimizi topladım, arkadaşlarıma arabanın gideceği saati söyledim ve odamıza geçip rahat bir nefes aldım. Ben her şeyden habersiz iki günün yorgunluğunu yemeklerden çıkarırken arkadaşlarım geldi ve kamyonun geliş saatine kadar sanırım hepimiz uyukladık…

Ve geldi ama! Kamyonumuz geldi ama bizim MİNİK SAGUAR’ımız araca sığmadı. Biz aracın boyutlarını belirtmiştik ama yanlış anlaşılmadan olsa gerek bize daha küçük boyutta bir kamyon gelmişti. Kar yağıyordu sanırım bu kışın en soğuk günüydü ertesi gün fuar vardı, saat 22.00 civarı idi ve biz iki saattir dışarıda arabamızı nasıl götürürüz diye düşünüyorduk. Son bir umut kapımızı çaldı aynı şirketin başka bir kamyonu Ankara’dan İstanbul’ a dönecek ve bizi gelirken alabilecekti. Beklediğimiz kamyon gece saat 01.00’de geldi, bu kamyon sanırım 3 tane MİNİK SAGUAR taşıyabilirdi. Bizde aracımızı yükledikten sonra minik Tırımızla beraber yola koyulduk. SAİTEM aşkıyla tutuşan arkadaşlarım saat 05.00 civarında TÜYAP’ a vardılar ve güvenlik görevlisi abilerimizinde yardımıyla standımızı kurup 2-3 saatlik de olsa SAGUAR’ın kanatları altında fuar alanında rahat bir uykuya daldılar…

Katıldığımız fuar Avrupa’nın önde gelen firmalarının katıldığı ve imalat sektörün kalbinin attığı bir fuardı. Her şey de istediğimiz gibi olunca halkımızdan firma sahiplerinden ve diğer üniversitelerden arkadaşlarımızdan çok fazla ilgi gördük. Fuar esnasında ‘aferin çocuklar arkanızdayız’ diye aldığımız her tepki bizim damla damla yorgunluğumuzu mutluluğa çevirdi ve müthiş bir fuar geçirdik.

Nazım AÇICI

Tags:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir